Başkan Uysal, son dönemde gerçekleştirdiği ziyaret ve temaslarda Akseki’den Kaş’a, Akdeniz boyunca uzanan Toroslarda mermer, kum, taş, çakıl ve kömür ocağı ruhsatları nedeniyle büyük bir sıkıntının yaşandığına tanık olduğunu söyledi.

Manavgat Burmahan, Bozyaka, Kırkkavak’ta verilen mermer ocağı ruhsatlarının hukuki mücadeleyle durdurulduğunu kaydeden Başkan Uysal, ancak Korkuteli Dereköy'de kömür ocağı, Gündoğmuş Karadere’de, Akseki Sarıhacılar’da ve Kaş Kemer’de mermer ocağı ruhsatlarına karşı yöre halkının direndiğini ve firmaların çalışmaya başlayamadığını aktardı. Uysal, “Ama Korkuteli’de, Elmalı’da, Finike’de, Kumluca’da, Serik’te, Alanya, Gazipaşa ve Gündoğmuş’ta çalışan onlarca şirket var” dedi.

Türkiye’nin ihracat-ithalat açığının giderilmesinde, istihdam olanaklarının arttırılmasında Antalya’nın turizm endüstrisiyle ülke ekonomisinde önemli bir yeri olduğunu dile getiren Başkan Uysal, “Aynı zamanda örtü altımın da başkenti olan Antalya’mızın dağları, 400 antik kenti ve doğal güzellikleriyle turistik cazibe merkezi olabilecekken bugün büyük bir tehdit yaşıyor” dedi. Başkan Uysal, şöyle konuştu:

“Bir koyundan 3-5 kürk çıkmaz. Antalya’mız zaten turizmle Türkiye’ye çok büyük katkısını sürdürüyor. Aynı zamanda turfanda tarımın da başkenti. Antalya dağlarına ocak ruhsatı vermeyin. Coğrafya bütündür. Akseki’mizin dağlarına verdiğiniz ruhsat bizi de ilgilendirir. Çünkü coğrafi şartlardaki değişiklikler bütün çevreyi etkiliyor. Ve Antalya’mız sahipsiz değil. Antalya halkı, ‘Dağlarımıza uzanan ellerinizi çekin’ diyor. Kamu yönetimi, yükselen bu çığlığa derhal kulak vermelidir.”